Deprem Üzerinden Rant Edilmez: Gayrimenkulde Vicdan Zamanı
Deprem sonrası konut fiyatlarını haksız şekilde yükselten fırsatçılığa karşı duruyoruz. Barınma temel bir insan hakkıdır ve gayrimenkul sektörü bu süreçte vicdanla hareket etmelidir. Bu yazımızda, dayanışmanın ve toplumsal sorumluluğun önemini vurguluyoruz.

Deprem, hepimizin ortak acısıdır. Ne zaman, nerede olacağı belli olmayan bu doğal afet karşısında insan hayatı her şeyden önce gelir. Ancak ne yazık ki bazı kesimler, bu büyük felaketleri bile kazanca dönüştürmeye çalışıyor.
Biz gayrimenkul danışmanları olarak, depremi bahane ederek evlerinin fiyatını fahiş şekilde artıranların satışlarına aracılık etmeyi reddediyoruz. Çünkü biliyoruz ki barınmak, her insanın en temel hakkıdır.
İstanbul başta olmak üzere birçok büyük şehirde milyonlarca insan, riskli yapılarda yaşamaya devam ediyor. Deprem uzmanlarının uyarıları her gün kamuoyuna yansıyor ancak halkın kafası karışık; insanlar ne yapacaklarını bilemiyor. Toplanma alanları yeterli değil, çocuklar huzursuz, aileler tedirgin. Bu ortamda fiyatlarla oynamak vicdani değildir.
Emlak sektörü olarak üzerimize düşen sorumluluğu unutmamalıyız. Bizler, sadece alım-satım yapan kişiler değil, aynı zamanda toplumun güvenli yaşam alanlarına ulaşmasını sağlayan önemli bir köprüyüz. Bu yüzden mülk sahiplerine, emlak danışmanlarına ve yetkililere sesleniyoruz:
Fırsatçılığa değil, dayanışmaya odaklanalım.
Afetler karşısında toplum olarak birbirimize daha çok kenetlenmeliyiz. Bu zor günlerde vicdanlı olmak, sadece bir erdem değil; aynı zamanda bir görevdir.
Gelin, yaşanabilir ve güvenli şehirler için birlikte çalışalım. Çünkü depremle mücadele sadece yapıları değil, insan ilişkilerini de sağlamlaştırmakla mümkündür.
0 Yorum