Bir Erkeğin Zor İmtihanı: Anne ile Eş Arasındaki Dengeyi Kurmak

Hayat bazen insanı en sevdiği iki kalp arasında bırakır. Erkek için bu, yalnızca bir tercih değil; aynı zamanda vicdanının, sevgisinin ve karakterinin de sınavıdır. Bir yanında onu büyüten, duasıyla ayakta tutan anne, diğer yanında ise bir ömür paylaşacağı, hayatın yükünü birlikte taşıyacağı eş.

Bu zorlu denklemde adaleti sağlamak kolay değildir, ancak imkânsız da değildir.

Hz. Aişe ile Kadın Arasında Geçen Anlamlı Diyalog

Bir gün Hz. Aişe’ye bir kadın gelir ve şöyle sorar:
“Üzerimde en çok hakkı olan kimdir?”
Aişe validemiz: “Eşin,” diye cevap verir.
Kadın tekrar sorar: “Peki, eşimin üzerinde en fazla hakkı olan kim?”
“Annesi,” der.

Bu kısa ve öz konuşma, aile ilişkilerinde nasıl dengeli davranılması gerektiğini derin bir şekilde anlatır. Bir kadın, eşini annesine daha hayırlı bir evlat yapacak biçimde sevebilir. Aynı şekilde bir erkek, hem annesine hem eşine adaletle, saygıyla yaklaşabilir. İşte o zaman bir mutlu aile yuvası gerçekten kurulmuş olur.

Eşler Rakip Değil, Yol Arkadaşıdır

Eşler birbirinin rakibi değil, aynı yolda yürüyen yol arkadaşlarıdır. Kadın, eşinin annesine duyduğu sevgiyi anlayışla karşılayabilir. Erkek ise bu anlayışı gördükçe eşine olan sevgisini ve şükranını artırır. Birbirini anlamaya çalışan kalplerin bulunduğu yerde çatışma değil, huzur olur.

Anne Geçmişin Emaneti, Eş Geleceğin Ortağıdır

Anne ve eş birbirinin yerini alamaz. Anne, geçmişin en kıymetli emaneti; eş, geleceğin en güçlü ortağıdır. Her biri farklı bir yerde durur ama her biri aynı derecede değerlidir. Birini överken diğerini kırmak, kalpleri yorar. Oysa sevgi yer açabildiğinde çoğalır.

Erkek Köprü Olmalı, Duvar Değil

Bu iki taraf arasında köprü kurmak, erkeğin sorumluluğudur. Eşine annesini sevdirebilen ve annesine eşinin kıymetini anlatabilen erkek, iki dünyayı birleştirmiş olur.

Unutulmamalıdır ki, anne ve gelin aslında aynı adamı seven iki kadındır. Bu sevgi yarışmak için değil, dayanışmak içindir. Anlayışla kurulan bağ, saygıyla beslendiğinde aile gerçek bir limana dönüşür.

Sınırlar Saygı İçindir, Sevgisizlikten Değil

Her ilişkide sağlıklı sınırlar olmalıdır. Bu sınırlar sevgisizlikten değil, karşılıklı saygıdan doğar. Erkek; annesinin eşine müdahale etmesine, eşinin de annesine saygısızlık etmesine müsaade etmemelidir. Bu net ve dengeli duruş, huzurun temelini oluşturur.

Mutlu Aile, Denge ile Kurulur

Ne anneler ihmal edilmeli, ne de eşler göz ardı edilmelidir. Annesine saygı gösteren erkek, eşine daha vefalı olur. Eşine değer veren bir kadın da, erkeği annesine daha hayırlı bir evlat yapar. Karşılıklı saygı, güçlü bir aile bağının anahtarıdır.

Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
“En çok iyilik yapmaya layık olan kimdir?”
“Annen. Sonra annen. Sonra annen. Sonra baban.”
(Buhârî, Edeb 2; Müslim, Birr 1)

Bir erkeği güçlü yapan; annesinin duası ve eşinin sadakatidir. Bu iki güç birleştiğinde, o evde huzur eksik olmaz. Çünkü yüreğinde yer açmayı bilen bir insan, sevdiği iki kalbi aynı aşkla taşımanın da yolunu mutlaka bulur.


Yazar: Abdulselam Aydın