SORUMLULUK TAŞINMAZ, KAZANILIR

 

 

Bir sabah düşünün…

Saat çalıyor ama çocuk hâlâ uykuda. O sırada anne ya da baba odasına giriyor, ses tonunu ayarlayarak çocuğu uyandırıyor. Kahvaltı hazırlanmış, çanta çoktan düzenlenmiş. “Dersin var, hadi geç kalacaksın” uyarısıyla telaş başlıyor. Gün başlıyor ama çocuk kendiyle değil, yönlendirmelerle…

 

Peki bu tablo bize neyi anlatıyor?

Görünürde bir düzen var; ama bu düzenin sahibi kim? Çocuk mu, ebeveyn mi? Aslında burada bir illüzyon var: Yapılması gerekenler yapılıyor ama çocuk öğrenmiyor, sadece uygulanıyor. Çünkü sorumluluk taşınarak değil, yaşanarak gelişir.

 

 

 

 

EĞİTİMİN ÖZÜ: FARKINDALIK VE İÇ MOTİVASYON

 

 

Sorumluluk; hazır bulmak değil, emekle inşa etmektir.

Çocuğun kendi çantasını hazırlaması, kendi sabahına uyanması, kendi hedefleri için masaya oturması, gelişimin en temel adımıdır. Zorlama ile değil, farkındalıkla şekillenen bu süreç, onun hayata karşı duruşunu belirler.

 

Eğitim sadece bilgi yüklemek değildir.

Bir öğretmenin ya da bir ebeveynin görevi, sadece yön vermek, kurallar koymak olmamalı. Asıl görev, çocuğun iç pusulasını keşfetmesine yardımcı olmaktır. Yani ona doğru soruları sorarak, düşünmeye ve anlamaya yönlendirmektir. “Neden çalışmalıyım?”, “Bu bilgi hayatımda ne işe yarayacak?”, “Kendime nasıl bir gelecek inşa etmek istiyorum?” gibi sorularla, çocuğun kendi yolunu keşfetmesine alan açmak gerekir.

 

Unutmayalım, iç motivasyon dış etkiden güçlüdür.

Bir sınavı kazanmak, sadece zekâ ile ilgili değildir. Hatta çoğu zaman başarı, düzenli çalışmanın ve sabrın meyvesidir. Ders çalışmak, bir ilham anı beklemekten çok, disiplini ve kararlılığı gerektirir. Zorla da olsa masaya oturmak, zamanla alışkanlık haline gelir. Ve her alışkanlık, karakteri inşa eder.

 

 

 

 

REHBERLİK: YÜKÜ ALMAK DEĞİL, YOLDAŞLIK ETMEK

 

 

Rehber olmak, çocuğun yükünü taşımak değildir. Onunla birlikte yürümek, onunla birlikte düşmek, kalkmak ve yeniden denemektir. Ona “başarabilirsin” demek değil, “denemek değerlidir” diyebilmektir. Çünkü gerçek başarı, sadece sonuca ulaşmak değil, o yolculukta kim olduğunu anlamaktır.

 

İslam geleneğinde de sorumluluk bilinci, bireyin en temel görevlerinden biri olarak tanımlanır. Kur’an’da “Hiç kimse bir başkasının yükünü yüklenmez” (En’âm 164) buyrulur. Bu ayet, çocuğun sorumluluklarını onun yerine üstlenmenin, onun gelişimini engelleyeceğini açıkça ifade eder.

 

 

 

Son Söz

Çocuğunuzun hayatına karışmak yerine, hayatına eşlik edin. Onun yerine koşmak yerine, birlikte yürümeyi tercih edin. Sınavı kazandırmak değil, sınavla baş etmeyi öğretin. Çünkü eğitim, yön vermek değil; yön bulmayı öğretmektir.

 

Ve unutmayın:

Başarı, zeki olanın değil; istikrarlı olanın yol arkadaşıdır.

Emek, hiçbir zaman karşılıksız kalmaz.

Sabır, her şeyin öğretmenidir.

 

Yazar: ABDULSELAM AYDIN